- Merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz?
→ Merhaba, ben Arif Doğan. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi (an itibariyle) 2. Sınıf öğrencisiyim.
- Sence hangi üniversitede Tıp okuduğun önemli mi?
→ Belli başlı okullar dışında çok da farkı olduğunu düşünmüyorum. Yine de akademik kadro, eğitim sistemi gibi faktörler iyi araştırılarak karar verilmeli.
- Bulunduğun üniversitenin size sunduğu avantajlar, dezavantajlar nelerdir?
→ Bizim okulumuzun en büyük avantajı da dezavantajı da yeni bir okul olması. Sistem hala tam olarak oturtulmuş değil. Ama hocalarımız köklü üniversitelerdeki kadar ulaşılmaz değiller. Dezavantajlarından birisi fakültenin yeri. Ankara’daki diğer fakülteler daha merkezi yerlerdeyken biz Bilkent’teyiz. Metro okula 10 dakika yürüme mesafesinden geçtiği için bu çok problem değil bence, ama toplu taşıma kullanmadan okula ulaşmak arabanız yoksa çok da mümkün değil.
- Tıp okumak zor mu?
→ Online olunca kolay 😊 Henüz bu soruya cevap verebilecek kadar yüzyüze eğitim aldığımı düşünmüyorum, ama geri kalanı da 1. Sınıfın ilk dönemi gibi olsa zor değil diyebilirdim.
- İngilizce Tıp ve Türkçe Tıp arasında ne gibi farklar var? Avantajları ve dezavantajları neler?
→ Zaten tıp latince, çok da fark yoktur diye düşünerek gelmiştim ben, İngilizcem de vasattı. Haliyle okulların açılmasına az bir süre kala yapılan yabancı dil muafiyet sınavından kalarak hazırlık senesine başladım -muafiyet sınavından geçerseniz direkt fakülteye geçiyorsunuz-. Benim aldığım hazırlık eğitimi biraz da hocaya bağlı olmakla birlikte gerçekten çok iyiydi ve 3 ayda ciddi bir ilerleme kat ettim. Hazırlık senesiyse apayrı başlık açılabilecek bir konu. Benim şimdiye kadar ki en büyük “iyi ki”m hazırlık okumam oldu. Hazırlık sınıflarında diğer fakültelerden de öğrencilerle birlikte oluyorsunuz, kendi fakülteniz dışında da arkadaşlar edinmiş oluyorsunuz. İlk dönemin sonunda muafiyet sınavı tekrarlanıyor ve 70 üstü alanlar hazırlığı tamamlamış sayılıyor. Tıp fakültesinde üstten ders alma olmadığı için Ocak ayından bir sonraki eğitim döneminin başı olan eylüle kadar boş bekliyorsunuz. Bu ara boş geçirenler için dayanılmaz olup işkence halini alabiliyor, ama yapmak istediğiniz şeyler, gezmek istediğiniz yerler varsa hayatınızın geri kalanında elde edemeyeceğiniz kadar uzun bir boş vakit elde etmiş oluyorsunuz ve istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Bu aranın tek sıkıntısı ders çalışmayı unutuyorsunuz ve adapte olmakta bir miktar zorlanıyorsunuz. Ama üniversite sınavından sonra sakinleşmek ve kafa dinlemek için mükemmel oluyor.
Ben ocak ayında hazırlığı tamamladım ve eylüle kadar çok verimli bir 9 ay geçirdim. Eylülde tıp zaten latince diyerek başladığım fakültede bir miktar şok oldum. Evet terimler Latince ama adam Latinceyi İngilizce anlatıyor. İlk 1-2 ay aşırı zorlandım, ama yavaş yavaş alıştım. İlk haftaların notlarını okurken sözlüğe bakmaktan ders çalışamıyordum. Ama 2. Aydan sonra sözlük kullanmamaya başladım, hocaları takip etmek de kolaylaştı. Şuan bir sıkıntı yaşamıyorum ama aynı bilgiyi Türkçe anlatan bir yer gördüğümde çok daha iyi anlıyorum.
İlk 3 sene dersler ve sınavlar tamamen İngilizce. Son 3 sene sınavlar da dersler de Türkçeye dönüyor ve üst dönemlerimizin söylediğine göre anlatılan her şeyi çok çabuk anlamaya başlıyormuşuz, çünkü Türkçe 😊 TUS çalışmak da aynı sebepten ötürü daha kolay oluyormuş.
Velhasılı kelam, İngilizce tıp göründüğü kadar zor değil. Ben bile yaptıysam herkes yapar.
- Fakülte ve kampüs ortamı nasıl?
→ Diğer üniversitelerin güzel olduğuna eminim, ama bizde Ankara’daki diğer tıp fakültelerinde de olduğu gibi böyle bir ortam yok maalesef. Binanın içine girdikten sonra sarıyor ama 😊
- Bulunduğunuz şehirde öğrenci olmak nasıl, kolay mı? (Ulaşım, kira vs.)
→ Ankara bence tam öğrenci şehri. İstediğiniz tüm imkanlara ulaşabilirsiniz. Her bütçeye uygun ev bulabilirsiniz. Kiralar bölgeden bölgeye çok değişiyor, üniversiteye yakın yerler aşırı pahalı, uzaklaştıkça fiyatlar da uygunlaşıyor. Ama ulaşım Ankara’da çok rahat olduğu için makul miktarda uzak yerlerde uygun fiyatlarla konaklayabilirsiniz.
- Kadavrayı kaçıncı sınıfta gördünüz? Görünce neler hissetin?
→ Ben henüz kadavra görmedim. Kadavra bizim okulda 2. Sınıfta gösteriliyor.
- Sınav sisteminiz nasıl? Komite nedir?
→ Sınav sistemimiz komite-final. Seneyi parçalara bölüp her parçanın sonunda komite denilen bir sınav yapılıyor. Senenin sonunda da tüm komite konularının dahil olduğu büyük bir final yapılıyor. Komite ortalamalarının %60’ı ile finalin %40’ının toplamı 60’ı geçerse sınıfı geçmiş sayılıyoruz. Eğer 60’ın altında kalırsa tüm seneyi tekrar ediyoruz. Diğer fakültelerde olduğu gibi alttan-üstten ders alma mevzusu yok.
- Sınıfı geçmek çok mu zor? Sürekli ders mi çalışıyorsunuz?
→ Okuduğum süreç boyunca dersin dışında gayet iyi bir sosyal hayata da sahiptim. Komiteye son 1-2 hafta kala sıkı çalışıldığı müddetçe sınıfı geçmekte problem olmuyor ama bu çok sağlıklı bir yöntem değil. Sona sıkıştırmak yerine düzenli bir şekilde en baştan sona kadar çalışırsanız çok rahat bir şekilde geçersiniz. Tabi biraz hocasına da bağlı 😊
- Ders çalışırken nasıl metodlar uyguluyorsun, ezberin iyi olması gerekli midir?
→ Bu sene sanırım bütün metodları denedim. Kendime en uygununu bulmaya çalıştım. Başlarda okuduğum her şeyin özetini çıkarıyordum. Ama bir yerden sonra vaktin yetişmediğini ve onlarca defter bitirdiğimi fark ettim ve parmaklarımın sağlığı için bundan vazgeçtim. Notları temiz bir kafayla odaklanarak okuyarak, çok önemli olduğunu düşündüğüm yerleri not alarak ve bolca tekrar yaparak ezberim berbat olmasına rağmen halledebiliyorum.
- Pratik derslere ne zaman başlıyorsunuz?
→ Okulun başlamasıyla birlikte çok da faydalı olduğunu düşünmediğim labaratuar dersleri başlıyor.
- Hastanedeki dersleriniz kaçıncı sınıfta başlıyor?
→ İstisnası var mı bilmiyorum ama çoğu tıp fakültesinde olduğu gibi 4. Sınıfta hastaneye geçiyoruz.
- TUS nedir?
→ ‘Tıpta Uzmanlık Sınavı’ nın kısaltmasıdır. Sınavsız alternatifler de mevcut olmasına rağmen mezunların birçoğu bu sınava hazırlanmaktadır.
- Bölüm seçimi ne zaman yapılıyor?
→ Bölüm seçimi mezuniyetten sonra, TUS puanlarına göre yapılmaktadır.
- Tercih dönemindeki arkadaşlara, okuduğun üniversiteyi ve bölümü önerir misin?
→ Bu tamamen kişiye bağlı bir şey. Ben okulumdan da bölümümden de çok memnunum. Ama nasıl ki her ilaç farklı kişilerde farklı etki yapar, bu da böyle bir şey. Tek söyleyebileceğim, gerçekten içinize siniyorsa tıp tercih etmelisiniz. Zorlamayla okunacak bir bölüm değil.
- Son olarak üniversiteye yeni geçen arkadaşlarımız için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
→ Tıp okuyan biri ders çalışmaktan başka şeyler de yapabilir, yapmalıdır da. Üniversiteye geçtikten sonra sadece ders çalışan, kendini geliştirecek çalışmalardan ve ortamlardan geri duran bir öğrenci olmayın. Fırsatları değerlendirin. Yakalayabildiğiniz her boş vaktinizde gidebildiğiniz kadar uzağa gidin ve gezin. Aynı şehir, aynı bölge, ülkenin öbür ucu, yurt dışı… Gezecek yer çok ve mesleğe başladıktan sonra zaten o kadar yeri görmeye vaktiniz kalmayacak.
Tercihler sonrasında Ankara’ya gelen herkes için elimden geleni yaparım. Ankara’da bir kardeşiniz var, ulaşmanız yeterli 😊
SORULARINIZ İÇİN: