Merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz?

Merhaba ben Maide Ceren ATMACA. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. Sınıf öğrencisiyim.
 Sence hangi üniversitede tıp okuduğun önemli mi?
Bence önemli olan hangi üniversitede tıp okuduğun değil, okuduğun üniversitenin imkânlarından ne kadar
faydalanabildiğindir ki bu da kişiye bağlı. Okuduğun üniversitenin hiçbir önemi yok diyemeyiz, elbette önemli.
Puanı yüksek üniversitelerin imkânları da fazla oluyor haliyle ama bu imkânlar öğrenciler tarafından
değerlendirilmezse hiçbir anlam ifade etmez. Bu yüzden olay kişinin kendisinde bitiyor.
 Bulunduğun üniversitenin size sunduğu avantajlar, dezavantajlar nelerdir?
Bulunduğum üniversitenin belki de en büyük avantajı akredite olması. Yani üniversitemizin eğitim kalitesi hem
ulusal hem de uluslararası denetleme kurulları tarafından belli bir standardı karşılıyor demek oluyor bu.
Bunun dışında fakültemizde PDÖ (probleme dayalı öğrenme) sistemi bulunuyor. Bence bu da çok büyük bir
avantaj. Çünkü her ne kadar dersinizi iyi dinleyip sıkı çalışsanız da karşınıza bir vaka gelmeden bazı şeyler yerine
oturmuyor. Bu sistemde 10 kişilik gruplar ve bir öğretim üyesi eşliğinde (ki sıklıkla profesörler oluyor) konuyla
ilgili bir vakayı çözümlemeye çalışıyoruz. Öğrenim hedefleri çıkarıyoruz ve araştırmalar yapıyoruz. Bu da
konuların anlaşılabilirliğini ve kalıcılığını artırıyor. Aynı zamanda ekip çalışması yaparak sosyal becerilerinizi de
geliştirmiş oluyorsunuz.
Fakültemizin hastanesinin olması; dekanlık binası, laboratuvarlar, derslikler ve hastanenin aynı kampüste yan
yana bulunması; laboratuvarların çok zengin olması; anatomi derslerinde kadavra üzerinden ders yapabiliyor
olmak, konum olarak İzmir’in merkezinde bulunmak; gerek teorik gerek klinik derslerimizde alanında çok
gelişmiş profesörlerden ders almak, bünyesinde 240’tan fazla profesör barındırması, “Özel Çalışma
Modülleri”yle makale yazmayı, literatür taramayı öğrenebilmek ve hatta öğrenciyken makale yayınlayabilmek
sayabileceğim avantajlardan bazıları.
Dezavantajlara gelecek olursam etrafında öğrenci yurtları az sayıda var. Ana kampüsün dışında bir sağlık
kampüsünde yer alıyor fakültemiz. Konum olarak ana kampüsten daha güzel bir yerde bulunmasına karşın
öğrenci yurtları açısından fakir bir bölgede diyebilirim. Yakında denize sıfır bir erkek KYK bulunuyor ancak kız
KYK okula toplu taşımayla 45 dk uzaklıkta. Özel yurtlar var ancak fiyatları oldukça yüksek. Bunun dışında ders
notlarının açıklanması, ders programlarının açıklanması vb. duyurular konusunda okulumuz çok yavaş
davranıyor. Bu da memleketi uzak olan öğrenciler için önceden bilet alma işini zorlaştırıyor.
 Tıp okumak zor mu?
Elbette zorluğu var. Sonuçta insan sağlığıyla ilgileniyorsunuz. Ancak her şeyi vaktinde yaparsanız zorluklar da
kolaylıklara dönüşüyor ve keyif almaya başlıyorsunuz.
 Fakülte ve kampüs ortamı nasıl?
Yukarıda da dediğim gibi biz ana kampüsün dışındayız. Ana kampüs Buca ilçesinde, sağlık kampüsü ise
Balçova’da. Hemşirelik, diş hekimliği, ftr, sağlık meslek yüksekokulu ve tıp fakültesi olarak aynı kampüsteyiz.
Aynı zamanda kampüs içinde DEPARK gibi kuluçka programlarının yapıldığı araştırma binalarımız ve hastanemiz
de bulunuyor. Bence yeterli bir alan, öğrenci kafeleri de var. Sayıları ihtiyacı karşılamaya yönelik gittikçe artıyor.
Dekanlık binasında kütüphanemiz ve çeşitli binalarda okuma salonlarımız, bilgisayar salonlarımız var. Kişilerin
ihtiyaçlarına göre değişebilir yeterliliği ama benim için yeterli.
 Bulunduğunuz şehirde öğrenci olmak nasıl, kolay mı?

İzmir’in ulaşımı en rahat olan büyükşehirlerden biri olduğunu söyleyebilirim. İstanbul kadar kalabalık
olmadığından mıdır bilemiyorum ama bir yerden bir yere gitmek sizi yormuyor. Toplu taşımada metro, tramvay,
otobüs, izban gibi seçenekler var.
3 büyük şehirden biri olduğu için sosyal imkânlar açısından da zengin bir şehir. Dezavantaj olarak biraz bakımsız
olduğunu söyleyebilirim. Gelenler İzmir’in meşhur kokusunu bilirler. Bunun dışında avantajları daha çok olan bir
şehir.
 Kadavrayı kaçıncı sınıfta gördün, görünce neler hissettin?
Normalde okulumuzda 1. sınıflar ikinci dönemde (bahar yarıyılında) görmeye başlıyor kadavrayı çünkü anatomi
dersleri bahar yarıyılında başlıyor. Ancak benim 1. sınıf olduğum dönemin bahar yarıyılında Covid19 pandemisi
başladığı için online eğitime geçildi. Ertesi sene de online olduğundan 3. sınıfta yüz yüze eğitim başladığında
anatomi dersimiz olmamasına rağmen telafi eğitimleriyle kadavra gördük. İlk gördüğümde organ organ
gördüğümüz için çok etkilenmedim. İlk bütün halinde bir kadavra gördüğümde heyecanla incelemiştim. Kötü bir
şekilde etkilenmedim.
 Sınav sisteminiz nasıl? Komite nedir?
Bizde kurul (blok) sistemi var. Bu sistemde yıl içinde bulunduğunuz sınıfa göre kurul sayılarınız oluyor. Birinci
sınıflarda 4 kurul var örneğin. Bu kurulların içinde ana temaya göre dersler görüyorsunuz. Ana konu ne ise onun
biyokimyası, tıbbi biyolojisi, biyofiziği vb. dersleri alıyorsunuz. Kurulun son haftası ise dersler olmuyor.
Uygulama ve teorik sınav oluyor. Her dersin sınavına ayrı ayrı girmiyorsunuz. Lisedeki deneme sınavları gibi
haftanın son günü cuma tek kitapçıkta tüm derslerin sınavına giriyorsunuz. 140 soru 160 dk gibi. Kurulun
zorluğuna göre değişiyor. 4 kuruldan aldığınız notların ortalaması ve diğer uygulama puanları da eklenince yıl
sonu ortalamanız oluşuyor. 80 üstü ise puanınız finalden muaf geçersiniz. Ancak 50’nin altındaysa finale girme
hakkınız olmadan sınıfta kalırsınız. 50-80 arası puanlar finale girer. 4 kurulun konularından oluşan soruları tek
kitapçıkta çözersiniz ve aldığınız puan yıl sonu ortalamanızla orantısal birleşince 60 üstünde olmalıdır. Aksi
takdirde sınıfta kalırsınız. Komite sisteminde ise tek kuruldan 50’nin üstünde almanız gerekir almazsanız sadece
o kuruldan büte kalırsınız. Farkları bu.
 Sınıfı geçmek çok zor mu? Sürekli ders mi çalışıyorsunuz?
Sınıfı geçmek zor değil sadece düzen istiyor. Son haftaya bırakırsanız stresli ve daha yoğun bir sınav haftası
geçirirsiniz ve düşük not alma ihtimaliniz çok yüksektir. Ancak günü gününe olmasa bile her hafta belli günlerde
çalışmanız hem sosyal aktivitelere zaman ayırmanıza hem de yüksek puanlarla sınavları geçmenize yardımcı
olacaktır.
 Ders çalışırken nasıl metodlar uyguluyorsun, ezberin iyi olması gerekli midir?
Herkesin kendi yolunu bulması biraz zaman alsa da en sonunda herkes kendine özgü taktikler buluyor. Ben
derste sunum üzerine not alıp evde tekrar ederek ders çalışıyorum. Sesli anlatımın daha kalıcı olduğunu
düşünüyorum. Anatomi gibi derslerde atlas üzerinden isimleri kapatıp önce tahmin edip sonra bakmak ezberi
kolaylaştırıyor. Bizim okulumuzda ÖKM diye bir yer var. Burada gerçek kemikler ve maketler üzerinden gidip
pratik yapabiliyorsunuz. Bu önemli bir imkân. Ayrıca ÖKM’nin internet sitesinde hocaların sunumları toplanıyor.
Biz de buradan rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Ezberi iyi olmayanlar yapamaz diye bir şey yok. Her şey azim
gösterdikten sonra halloluyor.
 Pratik derslere ne zaman başlıyorsunuz?
Biz birinci sınıfın ikinci döneminde başlamıştık. Önce teorik dersleri alıp sonra laboratuvarlara gidiyorduk. Onun
dışında mesleksel beceriler dersleri var. Kan alma, sonda takma gibi becerileri öğretiyorlar bu ilk dönemden
itibaren başlıyor.

 Hastanedeki dersleriniz kaçıncı sınıfta başlıyor?

  1. sınıfta tamamen hastaneye geçiş yapıyoruz. Stajlar başlıyor. 3. sınıfta da tek günlük hastane stajları oluyor
    arada. Bu arada isteyenler acilde nöbete kalabiliyor. Sorumlu hocalardan izin alarak.
     TUS nedir?
    TUS, mezun olan tıp öğrencilerinin uzmanlaşmak istedikleri bir alan varsa oraya girebilmeleri için yeterliliklerini
    ölçen bir sınav. Girme zorunluluğu yok. Pratisyen olarak meslek hayatına devam etmek isteyenler girmeyebilir.
     Bölüm seçimi ne zaman yapılıyor?
    6 sene dolduktan sonra TUS’a girerek yapılıyor. Aldığınız puana ve isteklerinize göre tercih vererek
    seçiyorsunuz. Hangi bölümü seçeceğimi bilmiyorum diyorsanız merak etmeyin önünüzde anlamanızı sağlayacak
    birçok staj var. 
     Tercih dönemindeki arkadaşlara, okuduğun üniversiteyi ve bölümü önerir misin?
    Hem bölümümü, hem üniversitemi kesinlikle öneriyorum. Tam anlamıyla bir tıp fakültesi eğitimi alıyorsunuz.
    Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesine gönül rahatlığıyla gelebilirsiniz.
     Son olarak üniversiteye yeni geçen arkadaşlarımız için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
    Bu aralar kafalarının çok karışık olduğunu biliyorum ancak unutmasınlar en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.
    Zaten ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Bundan sonra nereye giderlerse de haklarında en hayırlısının
    olacağını düşünüyorum inşallah. Dokuz Eylül Üniversitesi’ne yerleşirseniz sormak istediğiniz her konuda bana
    ulaşabilirsiniz. 🙂