• Merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz?

→  Beyza Işık.Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesinde (preklinik, ilk 3 yıl) Uludağ Üniversitesinde (klinik, son 3 yıl) okudum. Uludağ Üniversitesinden bu yıl mezun oldum.(’20)

  • Sence hangi üniversitede Tıp okuduğun önemli mi?

→  Önemli tabii ki ancak köklü üniversiteler dışındaki fakültelerin birbirinden çok da farklı olmadığını düşünüyorum.

  • Bulunduğun üniversitenin size sunduğu avantajlar, dezavantajlar nelerdir?

→  İlk 3 yılım Katip Çelebi Tıp Fakültesinde geçti.Yeni kurulmuş bir üniversite olduğu için ilk dönemler sisteminin oturması ilgili bazı sıkıntılar yaşadık.Ancak öğrenci sayısının az olması ve eğitim kadrosunun sağlam hazırlanmış olması bu açığı kapatmamızı sağladı.Cana yakın, genç , dinamik ulaşması kolay hocalarımız vardı.Geçiş yapmış olmama rağmen hala iletişim halindeyim, klinik eğitim kadrosunun da oldukça ilgili ve özverili olduğunu biliyorum.Şu an 9 yıllık bir fakülte ve sistemi oturmuş durumda.

Fakültenin en önemli avantajlarından biri de İzmir’in en köklü ve büyük hastalerinden biri olan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesini kullanıyor olması.Bu sayede çevre illerin hastaları da dahil olmak üzere geniş vaka görme imkanlarına sahip.

Erasmus- Mevlana ve Farabi öğrenci değişim programları üniversite tarafından destekleniyor.Ayrıca fakültenin 2025 yılına kadar akreditasyonu mevcut.

  • Tıp okumak zor mu?

→  Zor ancak çalışınca yapılamayacak kadar da zorlayıcı değil.Zaten lise yıllarından beri çalışma alışkanlığı kazanmış öğrenciler geliyor, bu yüzden gelen öğrencilerin çalışma noktasında çok büyük bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum, yeter ki severek ve isteyerek gelin 🙂

  • Fakülte ve kampüs ortamı nasıl? Bulunduğunuz şehirde öğrenci olmak nasıl, kolay mı? (Ulaşım, kira vs.)

→  Dönem 1 ve 2 derslikleri ana kampüste bulunuyor.(Çiğlide).Dönem 3 ve sonrasında klinik eğitim hastanemiz içerisinde.Yani 2 yıl çiğlide okuyup kalan 4 yılı Karabağlar ilçesindeki hastanemizde geçiriyoruz. Bu biraz dezavantaj gibi maalesef ama Çiğli Karşıyaka’ya 20 dakika, hastanemiz de Alsancak mevkine 15 dakika uzaklıkta.Her durumda merkeze yakın oluyorsunuz.İlk iki yıl kampüs ortamında oluyorsunuz, kalan yıllarda hastanemiz kampüsten tamamen bağımsız bir yerde olduğu için kampüs hayatı yok. Zaten hastane merkezi konumda olduğu için kampüs ortamını da aramıyorsunuz açıkçası.

Kira konusuna gelecek olursak ilk iki yıl için ana kampüsün içinde kız kyk sı, kampüsün hemen dışında iş erkek kys sı mevcut.1+1 evler 800-1200, 2+1 evler 1000-1400 lira civarında kiralanıyor. Hastanenin bulunduğu mevkide öğrenci yurdu imkanı maalesef yok.Yurtta kalmak isteyen öğrenciler ya Bornova ya da Buca tarafındaki öğrenci yurtlarından gelip gidiyor.Hastane çevresindeki ev kiraları da öğrenci merkezi bir yer olmadığından biraz pahalı ; 1+1 ev pek yok, 2+1, 3+1 evlerin kiraları 1300-2500 arası değişiyor.

  • Hastanenin bütün bölümleri tek bir binada mı?:

→  Bütün bölümler hastane içerisinde bir tek klinik dönemdeki çocuk stajları üniversiteye bağlı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde

  • Kadavrayı kaçıncı sınıfta gördünüz? Görünce neler hissetin?

→  1. sınıfta gördüm. Beklenildiği gibi korku durumu olmadı çünkü kadavranın derste üzerine çalışılabilecek hale gelmesi için bazı işlemlerden geçmiş olması gerekiyor.İşlem geçirmiş olduğundan ürpertici olmuyor:)

  • Sınav sisteminiz nasıl? Komite nedir?

→  Komite sitemi uygulanmakta.

Fakültede preklinik dönemde yılda 5 adet kurul sınavı yıl sonunda 1 adet final sınavı var.Ortalama kurul puanının %60’ı finalin de %40’ı alınarak geçme notu oluşturulur.Geçme notu 60.Finalsiz geçmek için not 85

Klinik dönemde alınan stajın türüne göre hem yazılı hem sözlü, sadece yazılı veya sadece sözlü sınavlar yapılarak değerlendirilmektedir.

  • Sınıfı geçmek çok mu zor? Sürekli ders mi çalışıyorsunuz?

→  Yukarıda da bahsettiğim gibi kolay diyemem ama tıp fakültesine gelebilecek kadar puan alabilmiş öğrencinin sınıfı geçmemek için nedeni yok 🙂 Deli gibi ders çalışmıyoruz ama düzenli çalışıyoruz, derslere düzenli gidiyoruz, diğer fakültelere nazaran daha ciddiyetli bir ders çalışma gerekiyor.Yaptığınız işin hakkını vermek burada mühim olan.Ama bunlarla birlikte sosyaleşip gezebilirsiniz, pek çok hobiniz olup onlarla ilgilenebilirsiniz, sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alabilirsiniz ki alın da zaten 🙂  Bahsedildiği gibi odasından çıkmayan hayatı sadece ders çalışmaktan ibaret olan tipler de değiliz yahu, tıp fakültesinden her şey çıkar arada bir de doktor çıkar sözünü hiç duymadınız mı 🙂 Gerçekten tıp isteyen kardeşlerime benden bir abla tavsiyesi olsun; ders çalışma zorluğu, fakültenin yoğunluğu tercihiniz noktasında sizi korkutmasın.Çıkın çıkın gelin 🙂

  • Ders çalışırken nasıl metodlar uyguluyorsun, ezberin iyi olması gerekli midir?

→  Ezberin katkısı var elbette ama öğrenmek daha kıymetli, öğrenmek için de bol bol çalışıp tekrar etmek, öğrendiğiniz bilgileri kalıcı belleğe atmanız gerekli.

  • Pratik derslere ne zaman başlıyorsunuz?

→  Preklinkte gördüğünüz bazı derslerin laboratuvarda pratik dersleri oluyor.Bu pratik dersler 1. sınıftan itibaren başlıyor.

  • Hastanedeki dersleriniz kaçıncı sınıfta başlıyor?

→  3. sınıf dersliği hastane içinde olduğundan sene sonu semiyoloji derslerini hastaları görerek yapmanız mümkün.Onun haricinde her üniversitede olduğu gibi hasta ile birebir karşılaştığımız klinik dersler 4. sınıfta başlıyor.

  • TUS nedir?

→  Tıpta Uzmanlık Sınavı.Benim de şu an çalışma sürecinde olduğum herhangi bir alanda uzman olmamız için geçmemiz gereken sınav.(Bu vesileyle sizlerden de sınavı geçmem için dua istemiş olayım :)) 6 yılın bütün bilgilerini kapsayan oldukça zor ve ciddi bir çalışma temposu isteyen bir sınavdır kendileri.

  • Bölüm seçimi ne zaman yapılıyor?

→  Girdiğimiz TUS sınavı sonrası aldığımız puana göre tercih yapıyoruz.

  • Tercih dönemindeki arkadaşlara, okuduğun üniversiteyi ve bölümü önerir misin?

→  Bölümü kesinlikle öneririm, zira tıp fakültesi severek ve isteyerek gelen herkes için her gün hayretinin artacağı, son dönemde doktora karşı tutumun kötüleşmesine rağmen umutla, merhametle , bir ‘Allah razı olsun’ sözüyle manevi olarak doyum yaşayacağınız, hayır dua alacağınız bir bölüm.

3 yılımı severek okudum, ailem Bursa’da olmasaydı bir 3 yıl daha okurdum elbette tavsiye ederim 🙂 Ama yine ufak bir tavsiye niteliğinde olsun; başta da da belirttiğim gibi kült üniversiteler haricinde fakülteler arasında uçurum fark olduğunu düşünmüyorum her fakültenin  artısı ve eksisi olacak muhakkak.Benim için öncelik aile desteğiydi.Çok ağır bir eğitim süreci ve uzmanlık sınavına hazırlık süreci geçiyoruz.Enerjinizin düştüğü noktada ailenize yakın olmak şifa niteliğinde oluyor, deneyimle sabittir:) O sebeple de üniversite hayatınız olsun tabi ama aileden çok çok uzaklara gitmek biraz zor olabiliyor ilerleyen süreç için(herkes kendine özel ve beklentileri farklı, bunlar benim nacizane kendime göre önceliklerim, kişiye ve zamana göre farklılık göstermesi pek tabii)

  • Son olarak üniversiteye yeni geçen arkadaşlarımız için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

→  Öncelikle metinlerin ana konusu İKÇÜ olduğu için genelde onun üzerinden tavsiye nitelikli yazılar oldu, hala arkadaşlarımla iletişim halinde olduğumdan klinik eğitime de bir miktar vakıfım böylelikle. Ama bahsettiğim gibi son 3 yılım da Uludağ tıp fakültesinde geçti.Bu okulumun da tavsiye edebileceğim güzel yanları mevcut, buradan da memnun bir şekilde ayrıldım, Uludağ için de tavsiye isteyenlere kapımız açık 🙂

Evet siz tıp fakültesine yeni başlayacak kardeşlerim ve meslektaşlarım öncelikle yolunuz hayırlı olsun, attığınız her adımda niyetiniz safi olsun 🙂 Çalışmaktan hiç korkmayın, çalıştıkça anlam kazanıyor şu hayat.Çok çalışın çok gayret edin.

Yaptığınız her işin hakkını verin, en iyisini yapmaya çalışın.Geriye dönüp baktığınızda ardınızda emek emek uğraşıp tamamladığınız işler olsun.Elinizden geleni yaptıysanız da gerisi nasip işi, bazen sonuç için beklemek gerektiğini unutmayın.

Yabancı dilinizi mutlaka geliştirmeye çalışın.Okuduğumuz çoğu kaynak ingilizce.

Fakülteye başladığınız anda kaliteli arkadaş edinmeye, okuyan, anlayan, düşünen, dertlenen insanlarla bir olmaya çalışın.Şu an yol bulmaya çalışan sizler bir zaman sonra yol gösteren konumunda olacaksınız.Kaliteli örnekler olmak istersiniz değil mi 🙂

Sosyal sorumluluk projelerinde özellikle vaktinizin bol olduğu preklinik döneminde mutlaka bulunmaya çalışın.İnsanı anlarsanız, hekimliği anlarsınız.

Vaktiniz imkanınız oldukça gezin öğrenin, üniversite zamanları sizi siz yapan yıllar olacak.

Kimseden üstün olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın, hekimsiniz ama öncelikle insansınız,Daima iyinin ve doğrunun peşinden koşun.Şifayı veren değil, şifaya vesile olan olduğunuzu unutmayın.Yargısız olun; yargılamayın anlamaya çalışın.

Ve en önemlisi bu zorlu eğitim yıllarında düştüğünüz, yorulduğunuz anda dönüp en başa bakın.Niye buraya geldiğinizi, ilk heyecanınızı tekrar tekrar hatırlayıp niyet tazeleyin ve yürümeye devam edin.

Hangi fakültede olursanız olun tıp fakültesi yolculuğunuzun gönlünüzün istediği gibi geçmesini diliyorum.Aramıza hoşgeldiniz 🙂

SORULARINIZ İÇİN: