Merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ismim Büşranur Yalınız. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyorum. 2. Sınıfa geçtim. 

Sence hangi üniversitede tıp okuduğun önemli mi?

Yatay geçişten sonra ders denkliğinden dolayı aynı sınıfı iki farklı üniversitede okumuş biri olarak buna ne önemli ne de önemsiz diyebilirim. Nerede olursanız olun okulun size vereceği çok cüzi bir miktar olacak, çabanızla ilerleyeceksiniz 🙂 Bana kalırsa okuldan ziyade şehir önemli. 

Bulunduğun üniversitenin size sunduğu avantajlar, dezavantajlar nelerdir?

OMÜ köklü bir okul olması sebebiyle birçok avantaja sahip olduğu gibi birçok da dezavantajı var. Hocaların çok büyük kısmı kariyerlerinde oldukça ilerlemiş insanlar ve birikimleri noktasında bize sundukları çok şey var. Keza uygulamalı derslerden öğrenmeden çıkmak çok zor. Vakit, hoca ve materyal olarak oldukça yeterli. Bunların yanında müfredatının diğer fakültelerden çok farklı olması, zorunlu final ve geçme notunun yine diğerlerinden yüksek olması gibi şeyler bizi zorluyor. 

Tıp okumak zor mu?

Bunun cevabının motivasyona bağlı olduğunu düşünüyorum. Sizi masada tutan sağlam bir gerekçeniz varsa her zor kolay oluyor. Yadsınamaz bir zorluğu, iş yükü, psikolojik fiziksel harabiyatı var ama günün sonunda motivasyonunuza tutunup, evet değdi diyebilirsek ne mutlu. 

Fakülte ve kampüs ortamı nasıl?

Tıp fakültesi hastane yanında olması sebebiyle Omü kampüsüne birkaç durak uzakta kalıyor. Kampüs içerdiği yaşam merkezi(yemek alanları, market, kırtasiye, kafeterya), kütüphane ve yeşil alanlarıyla öğrencilerin ihtiyaç ve isteklerini ziyadesiyle karşılıyor. Fakültenin hemen yakınında 1 kafe ve hastanenin kafeteryaları var bunlar da ihtiyacı karşılıyor. Ders aralarının kısa olması ve dersten çıkışımızın gün sonunu bulması sebebiyle de eksiklikler problem yaratmıyor 🙂 

Bulunduğunuz şehirde öğrenci olmak nasıl, kolay mı? (Ulaşım, kira vs.)

Samsun gerek ulaşım gerek sosyalleşme gerek alışveriş gerek doğaya kaçma ihtiyacı.. aklınıza gelecek her konuda oldukça güzel bir şehir. Ulaşım için tramvay, ekspres, minibüsler, hatlar gibi birçok seçeneğiniz var. Kiralar ortalamanın biraz üstünde fakat fakülte yakınlarında istemeyeceğiniz kadar 1+1 öğrenci evi bulabilirsiniz. Kyk sayısının fazla olması da avantajlar arasında. 

Kadavrayı kaçıncı sınıfta gördünüz? Görünce neler hissetin?

Kadavrayı okula başladıktan 1 hafta sonra gördüm 🙂 İlk önce bakmak istemedim ama öğrenmek zorundaydım, koku fazlasıyla rahatsız ediciydi.(1 hafta boyu yemekler dahi aynı koktu diyebilirim) Çıktıktan sonra “Allah’ım buna alışmayayım, kalbimi katılaştırma” diye dua ettiğimi hatırlıyorum. Tabii ki kolaylaştırıyor Rabbim. Sonraları o kadar alıştım ki bir blokta sol akciğerin üst lobu, diğer blokta da pankreasının başı elimde kalacak kadar içli dışlı olduk 🙂 

Sınav sisteminiz nasıl? Komite nedir?

Biz bir hocamızın tabiriyle binaya üstten giriyor temelini sonra atıyoruz. Kas kemik görmeden direkt solunum dolaşımla başlıyoruz. Tabiri caizse afallıyorsunuz. Bloklarımız ortalama 1 ay sürüyor. Blok sonu uygulama ve teorik sınav oluyoruz.

Sınıfı geçmek çok mu zor? Sürekli ders mi çalışıyorsunuz?

Sınıfı geçmek bizim okulda bugünün işini yarına bırakırsanız çok zor 🙂 Çünkü neredeyse her şey sınıfta kalmamıza hizmet ediyor. Fakat sisteminizi oturttuktan sonra tereyağından kıl çeker gibi.. Ben biraz inek bir öğrenciyim ama dönüp bakınca ne kadar dolu bir sene geçirdiğimi görüyorum. Bir stkda aktif gönüllüyüm, masa tenisi oynuyorum bölge finaline Trabzon’a gittik, Sihat çalıştayına Isparta’ya geldiğim günün ertesi günü imza günü için Yozgat’a geçtim ve 2 gün sonra Samsun’a döndüğümde stknın kermesinde çay taşımayı bırakıp üst katta online olan tek sınavımız gelişim sınavını çözdüğümü hatırlıyorum 🙂 Yani evet sürekli çalışmak zorundasınız ama bu sürekliliğin içine katacağınız renkler sizin elinizde. 

Ders çalışırken nasıl metodlar uyguluyorsun, ezberin iyi olması gerekli midir?

Herkes çok önermese de ben textbooktan çalışmak taraftarıyım. Bu biraz benim çalışma sistemimle de alakalı. Sistemi oturttuysanız yks sürecinde, devam ettirebilirsiniz çünkü öğrenme yönteminiz, görsel, işitsel oluşunuz değişmeyecek belki yeni şeyler ekleyeceksiniz o kadar. Örneğin ben işitselim ve dinlemezsem seksen textbooktan okuyayım öğrenemem. Dersi derste çok iyi dinlemek ve takip etmek çok önemli. Ezber konusunda kesinlikle katılmıyorum.

Normal bi hafıza sizi belli bir noktaya kadar götürecektir 🙂 Bilhassa anatominin ezber olduğu sadece 1 ayınız var sonra anlıyorsunuz ki o 5 kelimelik isim aslında şunun altında bunun yanında bu işlevi görüyor demek istiyor.

Pratik derslere ne zaman başlıyorsunuz?

Bizim multidisipliner uygulama(mdu) derslerimiz var ve bunlar da tıpkı kadavra gibi ikinci haftadan başlıyor. Her blok ortalama 3-4 mdumuz oluyor. Tansiyon, cpr, enjeksiyon, hasta hekim görüşmesi gibi konuklarımız oldu bu sene örneğin. 

Hastanedeki dersleriniz kaçıncı sınıfta başlıyor?

4. Sınıftan itibaren stajlar başlıyor. Heyecanla bekliyorum 🙂 

TUS nedir?

Tıpta Uzmanlık Sınavı. Daha çok vakit olduğu için detaylı bir araştırmaya girmedim. Sanıyorum preklinik (1-2-3) ve klinik (3-4-5) olarak ayrı oturumlarda 6 senelik öğrendiklerimiz ölçülüyor. 

Bölüm seçimi ne zaman yapılıyor?

Tustan sonra aldığınız puana, ülke şartlarına 🙂 isteklerinize göre tercihinizi yapıyorsunuz. 

Tercih dönemindeki arkadaşlara, okuduğun üniversiteyi ve bölümü önerir misin?

Direkt Omü’de başlamış birinin önermeyeceğine eminim fakat iki farklı okulu görmüş biri olarak kesinlikle öneriyorum. 

Özellikle staj başladığında ateş temelli yaklaşım, ağrı temelli yaklaşım metodu hekimliğe başladığınızda ağrı şikayetiyle başvuran bir hastada neler düşünmeniz gerektiği hususunda çok önemli.

Son olarak üniversiteye yeni geçen arkadaşlarımız için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Başınızı şişirmediysem son birkaç yılda yaşadıklarımı çok kısaca özetlemek istiyorum çok önemli bir pencere aralayacağına inanıyorum 🙂 Yks sürecinde ilk üniversitemi kazanacağımı söyleseler bir köşeye oturur ağlardım muhtemelen. Çok çalışmıştım fakat stres beklediğimin 4 kat üstü bir sıralama getirdi. Mezuna bırakmayı düşündüm iyi ki bırakmamışım. Bülent Ecevit’i kazandığım gün yatay geçiş yapıcam dedim. Tüm sene çok çalıştım fakat Omü’nün yatay geçiş kontenjanı 4 kişiydi hala endişeliydim. Omü seneler sonra ilk kez 8 kişilik kontenjan açtı ve ben 5.sırayla yerleştim 🙂 Omü’de ilk sene çok çalıştım yine ortalamam dereceye oynarken bir talihsizlik yaşadım, sınavıma 0 girdiler. Ümitsizliğe kapılıp toparlanamadım o sıralar ağır da bi alerjik durum atlattım; final büte kaldı, bütten ben kaldım. Trajikomik bir şekilde dereceye giden yol sınıf tekrarıyla sonlanmıştı. Ama içimde tarifsiz bir ferahlık vardı. Omü yine senelerdir hiç yapmadığı bir şeyi yaptı, büte kalanlar arasında çan uyguladı ve bir gün uyandığımda iyi bir ortalamayla sınıfı geçmiştim. ‘Nasip’ diye bir şey var ve gerçekten sizi peşinde götürüyor 🙂 Yapmanız gereken tek şey boğulmamak için çırpınmak yerine kendinizi suya bırakmak, su sizi havada tutacaktır ya da suyun ardındaki 🙂 Bunun gibi yüzlerce hikaye bulabilirsiniz, küçük bir örnek sadece; bu yolu seçerseniz karşınıza binlerce zorluk çıkacak fakat suyun ardındakini unutmaz, nasibe mutmain olursanız yolunuz hep güneşli sonlara çıkacak 🙂 Hep açık olsun yolunuz, gönlünüz hep ferah olsun..