• Merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz? (İsim, soyisim, üniversite, bölüm, sınıf)

→ Selin Şenyer, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 2 öğrencisiyim.

  • Sence hangi üniversitede Tıp okuduğun önemli mi?

→ Bence bu kişinin kendini yetiştirmek istediği alanlara göre değişebilen bir konu. Daha köklü ve oturmuş bir üniversitenin sistemi birçok konuda daha iyi. Örneğin maket imkanları, kadavra sayısı, sosyal kulüp olanakları, donanımlı eğitimci kadrosu vs. Yurtdışına gitmek istiyorsanız erasmus yapmak için her okulun anlaştığı farklı ülkeler ve imkanlar var. Bu imkanlar okulun açılış senesine, devlet-özel olma durumuna göre değişiyor. Doktor olmaya en çok yaklaşılan adım da intern olduğumuz yıl yani son sınıf. Bu yılda ne kadar çok hasta görürsek pratik ve becerimizin arttığını düşünüyorum. Hastane anlamında donanımlı olan okul da bir adım önde oluyor. Kısacası kendinizi geliştirme anlamında okuduğunuz okulun önemi olabilir ancak TUS’a girerken veya çalışırken bunun bir önemi olmadığını düşünüyorum.

  • Bulunduğun üniversitenin size sunduğu avantajlar, dezavantajlar nelerdir?

→ Üniversitemizde sistem olarak diğer fakültelerden biraz daha farklı. Sistemde birçok şeyi pratiğe dayalı öğrenmemiz ve hasta senaryoları üzerinden gitmemiz, birçok bilginin yalnızca teoride kalmamasını sağlıyor. Hocalarımızla küçük gruplar halinde ders işleme ortamı bulunduğumuz için bunun iletişimimize olumlu yansıdığını düşünüyorum. Dezavantaj olarak; her ne kadar okul içinde kulüplerimiz olsa da çeşit ve donanım olarak artması gerektiğini düşünüyorum.

  • Tıp okumak zor mu?

→ Kıyaslayarak anlatmam gerekirse ders yoğunluğu ve okula ayırman gereken zaman, üniversitelere giriş sınavına göre çok daha fazla. Ama severek okuyan biriyseniz mental olarak çok daha kolay.

  • Fakülte ve kampüs ortamı nasıl?

→ Bazı okullardaki tıp fakülteleri farklı bir yerleşkede, ana kampüsten ayrı kuruluyor. Fakültemiz ana kampüsün içinde yer aldığı için diğer fakültelerden ve etkinliklerden uzak kalmıyor. Tıp fakültesinin kendi kulüpleri içindeki etkinlikler de güzel. Kampüsümüz genel olarak yeşil ve içinde özellikle spor sevenler için çok güzel bir sosyal tesis var.

  • Bulunduğunuz şehirde öğrenci olmak nasıl, kolay mı? (Ulaşım, kira vs.)

→ Denizli’de kampüs tarafında öğrenciler için çok fazla apart ve yurt seçeneği bulunuyor. Kiraları da orta seviyede. Ulaşım için şehrin çoğu yerine toplu taşıma araçları kalkıyor. Kampüsten merkeze dolmuş ve otobüslerle 20 dakikada ulaşmak mümkün. Kampüsün yanında öğrencilerin aktif olduğu kafeler var.

  • Kadavrayı kaçıncı sınıfta gördünüz? Görünce neler hissetin?

→ Kadavrayı birinci sınıfta ilk dönemden itibaren görmeye başladık. Formaldehit kokusundan gözümün yanması geçtikten hemen sonra, gördüğümüz kişinin bir zamanlar yaşıyor olduğu gerçeğini farkına varınca yaptığımız şeyin gerçekten önemli olduğunu hissettim.

  • Sınav sisteminiz nasıl? Komite nedir?

→ Paü’nün sistemi diğer tıp fakültelerinden daha farklı. Paü, pdö sistemini Türkiye’de tamamen uygulayan tek üniversite. Pdö sisteminde dönem içinde küçük gruplara ayrılıyoruz ve bize verilen iki haftalık hasta senaryoları üzerinden ders işliyoruz. Bu iki haftanın sonunda modül sınavlarımız oluyor. Genellikle dört modül sınavının sonunda diğer üniversitelerdeki ‘komiteye’ karşılık diyebileceğimiz blok sınavlarımız oluyor. Yıl içinde iki ayda bir olan blok sınavlarından dört adet sınava girdikten sonra da yılın sonunda tüm yılı kapsayan final sınavımız oluyor.

  • Sınıfı geçmek çok mu zor? Sürekli ders mi çalışıyorsunuz?

→ Sürekli sınavlarımız olsa da üniversitenin sistemine alıştıktan sonra sınıf geçmek zor değil. Tıp fakültesinde diğer fakültelere oranla daha fazla ders yoğunluğu olduğu doğru ama fakültede dersleri ve sosyal aktivitelerini yan yana yürüten bir sürü insan var. Kendi çalışma düzeninizi oturttuktan sonra sürekli ders çalışmadan da birçok şeye vakit ayırabilirsiniz.

  • Ders çalışırken nasıl metodlar uyguluyorsun, ezberin iyi olması gerekli midir?

→ Bu herkese göre değişen bir konu olsa da ben yazarak değil okuyup tekrar yaparak çalışan biriyim. Şöyle örnek verebilirim, bir konuyu bir kere yazmak yerine üç kere okumak benim için daha işlevsel oluyor. Ezber için de çok iyi ezber yeteneği yerine çok tekrarın daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Bir de tıp fakültesi yalnızca ezberin değil, mantığın da içinde olduğu bir yer.

  • Pratik derslere ne zaman başlıyorsunuz?

→ Pratik derslere fakülteye girdiğimiz ilk haftadan başlıyoruz. Mesleksel beceri derslerimizde gruplara ayrılıp maketler üzerinde pratik yaparken, uygulama derslerinde laboratuvarda incelemeler yapıyoruz.

  • Hastanedeki dersleriniz kaçıncı sınıfta başlıyor?

→ Hastanedeki derslerimiz tam anlamıyla dönem 4’te başlasa da dönem 2’de kliniğe giriş dersleriyle bazı günler hastaneye gidiyoruz.

  • TUS nedir?

→ TUS, tıp fakültesi son sınıftan itibaren girebildiğimiz uzmanlaşma alanlarımızı belirleyen bir sınav. Sınava girip girmemek, tamamen kişinin kendi kararına bağlı.

  • Bölüm seçimi ne zaman yapılıyor?

→ Bölüm seçimleri, tıp fakültesini bitirdikten sonra girilen TUS’un sonucundan sonra yapılıyor.

  • Tercih dönemindeki arkadaşlara, okuduğun üniversiteyi ve bölümü önerir misin?

→ Üniversite ve bölümümü kesinlikle öneririm. Klişe olacak olsa da gerçekten yalnızca isteyerek gelirseniz okuyabileceğiniz bir bölüm.

  • Son olarak üniversiteye yeni geçen arkadaşlarımız için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

→ Her yerde olduğu gibi burada da okulun olanakları çok önemli olsa da ders ve sosyal anlamda kendinize katacağınız şeyler sizin çabanız kadar olacak. Bence üniversite, en güzel yıllarınız. Nereye giderseniz gidin üniversiteyi bitirdiğinizde, daha donanımlı ve kendisine yeni şeyler katmış biri olarak ayrılın 🙂

SORULARINIZ İÇİN: