Merhaba, seni biraz tanıyabilir miyiz?
Melih Batuhan Gürbüz, RTEÜ Tıp Fakültesi Dönem 5

Sence hangi üniversitede tıp okuduğun önemli mi?
Tıbbın hangi üniversitede okunduğunun önemli olduğunu düşünüyorum evet ama olmazsa olmaz bir faktör mü kesinlikle hayır. İş, kişinin kendisinde bitiyor tıbbiyeli adayı kardeşim. Adını daha üniversiteye bile geçmeden çokça duyduğun bir tıp fakültesinin öğrencisi olabilirsin belki ancak bulunduğun yeri efektif kullanamayacaksan en iyi yerde de olsan fayda etmeyecek. Tıp yolundaki bir kişi hangi üniversitede olursa olsun kendini geliştirme gayretinde, sürekli araştırma ve güncel tıbbı takip etme halinde, ‘’Nasıl daha iyi bir hekim olabilirim?’’ düşüncesinde olduğu sürece her yerde aradığını bulacak ve başarılı bir hekim olmaya sağlam adımlarla yaklaşacaktır. Peki neden hangi üniversitede okuduğumuz önemli, nasıl bir tercih yapmalıyız? Sıralamaya göre bir karar vermekten ziyade klinik(4-5-6.sınıf) faktörleri göz önünde bulundurarak bir tercih yapmanın daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Hastane imkanları gelişmiş, hasta sayısı ve vaka çeşitliliği fazla olan, pratik uygulamalarla öğrencinin kendini geliştirebileceği bir fakülte tercih edilmeli. Pre-klinik(1-2-3.sınıflar) eğitimin üniversiteden üniversiteye çok fark ettiği düşüncesinde değilim.

Bulunduğun üniversitenin size sunduğu avantajlar, dezavantajlar nelerdir?
Her öğrencinin beklentileri farklı yönde olduğu için genel anlamda benim gözümden avantaj ve dezavantajlar şu şekilde:
Avantajları:
• İlk olarak tabii ki R-SIM 🙂 Birkaç özel üniversitede ve yeni yeni 1 devlet üniversitesinde(bildiğim 1 tane var) bulunan simülasyon merkezimiz bilgisayar ve yazılım kontrollü birçok cihaz yardımıyla hem daha kliniğe geçmeden maketler üzerinde uygulamalı eğitimiyle hem de klinikte gördüğümüz vakaların maketler üzerindeki simülasyonuyla pratik anlamda oldukça faydalı bir imkan sağlamış oluyor. R-SIM tanıtım filmini izlemenizde fayda var 🙂 Aynı zamanda Acil Tıp, Göğüs Hastalıkları, Aile Hekimliği gibi birçok anabilim dalında hocalarımız simülasyon merkezi temelli çalışmalara ev sahipliği yapıyor.
• RTEÜ Geliştirme Vakfı Burs İmkanı
• Stajyer ve intörn doktorlara hastanede ücretsiz yemek
• Sınıf mevcudiyetinin, staj gruplarındaki kişi sayısının az oluşu
• Dekanlık- Eğitim ve Araştırma Hastanesi yakınlığı
• Hem ulusal hem de uluslararası tıp/bilim camiasında oldukça aktif çalışmalara imza atan ve öğrencilerine de bu kalitede eğitim verme gayretinde olan birçok hocamız
• Hocalarımızla çok samimi yakın ilişkilerimiz, birlikte faaliyetlerimiz/çalışmalarımız (en önemli maddelerden birisi bu olsa gerek)
• Üst dönem- alt dönem yakın ilişki ve yardımlaşma
• Üniversitede SİHAT’in olması :))
• Tıp Fakültesi özelinde aktif faaliyet gösteren 6-7 öğrenci topluluğu
• Kurul ortalamalarınızın 75 puan üzeri olmasıyla finalsiz geçiş imkanı
Dezavantajları:
• Fiziki anlamda yetersizlikler:
-fakülte kütüphanesinin küçüklüğü ve dolayısıyla yoğunluğu, yer bulunumaması
-fakültenin oldukça dar bir alanda bulunması, lise büyüklüğünde diyebiliriz
-fakülte çevresinde boş zamanların, ders aralarının değerlendirilebileceği mekan kısıtlılığı
-fakültenin ana kampüsten ayrı ve uzak oluşu

Tıp okumak zor mu?
Evet zor, hakikaten meşakkatli bir süreç. Aslolan doğru yerde olup olmadığın. Bu yola girmeden de yoldayken de kendinden eminsen yaşanan zorluklar keyfe ve meslekî aşka dönüşüyor. Zor olanı başarabiliyor olmak, tıptan keyif almak ve hekimliğe aşkla bakmak mükemmel bir his.

Fakülte ve kampüs ortamı nasıl?
Henüz Rize’ye ulaşmadan topluluklarımız vasıtasıyla bizler, sizlere ulaşmış oluyoruz 🙂 Samimi muhabbet ve ilişkiler buradan başlayıp fakülte hayatı boyunca devam ediyor. Önceki sorularda bahsettim ama fiziksel anlamda ek olarak fakültenin sahile 2 dakika mesafede olması çok güzel.

Bulunduğunuz şehirde öğrenci olmak nasıl, kolay mı? (ulaşım,kira vs.)
Her şehrin olduğu gibi Rize’nin de artı ve eksikleri var tabii. Şehrin küçük olmasıyla fiziksel anlamda öğrencilik ve tıp okumak bir anlamda kolaylaşıyor diyebilirim. En önemlisi büyükşehirlerdeki gibi yola çok fazla vaktiniz gitmiyor mesela; şehir merkezinin bir ucundan bir ucuna dolmuşla 30-40 dakikada, fakülteden eğitim araştırma hastanesine dolmuşla 2 dakikada, öğrenci yurdundaysanız fakülteye yürüyerek 10-15 dakikada ulaşmış oluyorsunuz. Coğrafi konum olarak uzak bir yerde yer alması, çay dışında tarımın çok az olması ve her ne kadar çok iyilerini görmüş olsak da ‘’tok’’ olarak tabir edilen esnaflarıyla pahalı bir şehir. İnternet üzerinden alışverişler, kurumsal marketler ve yeni açılan AVM’siyle bu pahalılık normal ölçüye indirgenebiliyor. Öğrenci yurtları yeterli, okula yakın ve konforlu düzeyde. Üst dönemlere geçildikçe yurttan eve geçenler artıyor. Bina sayısının azlığıyla birlikte genel anlamda kiralar normalin biraz üstünde diyebilirim.

Kadavrayı kaçıncı sınıfta gördünüz? Görünce neler hissettin?
Anatomi derslerimizin pandemi dönemine gelmesiyle birlikte uygulamalı olarak kadavrada pratik yapma şansımız olmadı. Normalde 1.sınıfın son kurulu kas komitesinde ilk defa görmüş oluyoruz ve 2.sınıf genelinde kurullara göre kadavra incelemesi yapılıyor. 3.sınıftayken sınıf arkadaşlarımdan liste oluşturarak anatomi hocamızdan kadavra görme iznini aldım ancak farklı bir işimin çıkmasıyla görmek bana nasip olmadı 🙁 O sebeple hislerimi değil, düşüncelerimi ifade edeyim. Tıp adayı öğrencinin kafasında değişmez bir kriterdir: ‘’Acaba kaç kadavraları var?’’. Ölü bir insanın sedyede önünüzde yatması tabii ki ilginç, heyecanlandıran kimine göre de berbat bir duygu. Kadavradan önceki kriteriniz gerçek hastalar olsun arkadaşlar. Vaka çeşitliliği, hasta çeşitliliği çok çok daha önemli.

Sınav sisteminiz nasıl? Komite nedir?
İlk 3 sene komite + final, 4 ve 5.sınıftaysa her staj için teorik ve sözlü sınavı şeklinde sınav sistemimiz var. 11.sınıf biyoloji dersinde sistemleri düşünün. Sinir sistemiyle ilgili anatomi, fizyoloji, biyokimya vs. derslerini ortalama 4-5 haftalık (komiteden komiteye değişiyor) süre bandında görmüş oluyorsunuz ve bu sürenin sonunda komite sınavınız oluyor. Devamındaki haftada bir sonraki komite başlıyor, mesela kardiyovasküler sistem komitesi… Komite sistemi genel anlamda bu şekilde ilerliyor.

Sınıfı geçmek çok mu zor? Sürekli ders mi çalışıyorsunuz?
Bence zor değil, yeteri kadar ve doğru çalışan bir öğrenci rahatlıkla geçebilir. Hele ki tıp potansiyelli üniversite çalışma temposuna girip bu sürecin sonunda başarı elde etmiş her öğrenci tıbbın da üstesinden gelebilir. Dersler, konular daha yoğun ve anlaşılması zor ama YKS sürecindeki gibi ders dışındaki uğraşlara zaman ayıramama durumu asla olmuyor. Derslerin yanına birçok sosyal ve kişisel anlamda uğraş eklemek mümkün ve de fazlasıyla gerekli olduğu düşüncesindeyim. Hekim donanımlı olmalı, tıbbi anlamda da kişisel anlamda da kendini geliştirmeli.

Ders çalışırken nasıl metodlar uyguluyorsun, ezberin iyi olması gerekli midir?
Lise, üniversite ve hatta bu anlamda bir kitap okuduğumu anımsayarak ilkokul yıllarımdan beri verimli çalışmanın, zamanı doğru ve efektif kullanmanın önemi ve yararlılığı üzerinde merakım oldu. Tüm bunlar neticesinde kişinin bilhassa kendini tanımasıyla (nasıl daha iyi öğreniyorum?, derste dinleyerek mi sonradan tekrar ederek mi? hangi saatler benim için daha etkili oluyor?, hangi kategorideki zeka tipi benim için daha uygun?, …) bu anlamda maksimum verime ulaşacağı düşüncesindeyim. Dersi derste anlayan bir öğrenci olmadım çoğu zaman. Sonradan tekrar ederek ve kendi araştırmalarımla öğrenmeden daha çok fayda görüyorum. Verim alamayacağımı düşündüğüm zaman sınavdan bir gün önce bile olsa o masanın başına oturmuyorum. Daha çok uygulamalı eğitimle, bir konunun nedeni üzerinde yoğunlaşıp sorgulayarak, vakalar üzerinden hastayı değerlendirerek, klinikte karşılaştığımda ilk ne düşünmem gerekir? nasıl yaklaşmalıyım? sorularıyla konuya eğilerek ve görseller üzerinden çalışmak benim için daha iyi oluyor. Ezberi iyi olanlar sınavlarda daha başarılı oluyor, bu açık bir gerçek evet ama mantık oturtup konuları ve hastalıkları öğrenmek gerektiği fikrindeyim. Hasta karşınıza geldiğinde aklınızda bilmem ne kriterleri canlanmıyor :))

Pratik derslere ne zaman başlıyorsunuz?
1.sınıf itibariyle laboratuvar dersleri başlıyor, özellikle 2.sınıfta beyaz önlük üzerinizden çıkmıyor 🙂 Mikroskoplar, deney tüpleri, maketler, kadavralar, ders sunumları ve diğer tıp fakültelerden farklı olarak her komiteye özel simülasyon merkezindeki uygulamalı derslerle pratik anlamda işin içine dahil olmuş oluyorsunuz. Bunlar tabi fragman, pratik anlamda asıl olay 4.sınıf itibariyle klinikte başlıyor.

Hastanedeki dersleriniz kaçıncı sınıfta başlıyor?
4.sınıf itibariyle hastanede derslere başlıyoruz.

TUS nedir?
Tıpta Uzmanlık Sınavı yaani şu toplu ortamlarda büyüklerimizin sıkça sorduğu ‘’sen şimdi ne doktoru olcan?’’ sorusunun cevabının belirlendiği sınav 🙂

Bölüm tercihi ne zaman yapılıyor?
Yılda 2 defa TUS sınavı yapılıyor. Mezuniyet sonrası bu sınavlara girebiliyorsunuz. Barajı geçmeniz taktirinde açılan kadrolara üniversite sınavı gibi tercih yapabiliyorsunuz. Bölümden bölüme, hastaneden hastaneye puanlar ve kontenjanlar değişiyor tabi.

Tercih dönemindeki arkadaşlara, okuduğun üniversiteyi ve bölümü önerir misin?
RTEÜ Tıp Fakültesi tercih listende yer alıyorsa sıralaman da az çok bu civardadır. O banttaki tıp fakülteleriyle karşılaştırdığımda kesinlikle öneriyorum.

Son olarak üniversiteye yeni geçen arkadaşlarımız için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Öncelikle sınav sürecindeki azminden, sabrından ve en nihayetinde başarından ötürü çokça tebrik ederim kardeşim. 4 yıl öncesini hatırlıyorum da sınavdan öncesi gibi sonrasında da stres, heyecan geçmiyordu. ‘’Acaba nereye yerleşeceğim?’’in tatlı telaşesi 🙂 Hayatta zorluklar, yoğunluklar hiçbir zaman bitmiyor ve gün geçtikçe, bir şeyleri daha iyi idrak etmeye başladıkça artıp gidiyor. Tüm bunlar arasında en kıymetlisi 18-25 yaş bandı ve üniversite yılları olarak kalıyor şüphesiz… Hayat boyu nasıl bir insan olacağın, mesleğinin ne olacağı, arkadaşların, uğraşların, ideallerin, hayallerin… Birçoğu bu zamanlarda şekilleniyor. Dolayısıyla en başta kendini tanı, ‘’ben ne istiyorum?’’un kararını ver. Herkesin her konuda, başkalarının hayatı hakkında fikri var günümüzde, sen nerede olmak istiyorsun ona bak canım kardeşim.
Günümüzde hekimlik maddi kaygılar, şiddet, yolunun oldukça meşakkatli olması vb. nedenlerle insanı korkutmuyor değil. Ama tüm bunların yanında hekimlik gerçekten mükemmel ve kutsal bir meslek. İnsanlara bu kadar yakın olabilmek, hayatlarına dokunabilmek, insan için en önemli faktör olan sağlığın baş rolünde olmak, en kıymetlisi dua almak ve (inşallah) Rabbimizden gelen şifanın yeryüzündeki temsilcisi olabilmek.. Eğer aklında varsa bir istek, içinde varsa bu anlamda bir his kesinlikle sonuna kadar git.
SİHAT; iyiliğin nasip işi olduğuna inanan, iyi olma ve insanlara iyilikle dokunma gayretinde olan gençlerin topluluğu. Bizimle aynı niyet ve gayrette olma yolundakilerle hemhâl olmak, bu yolda hepimize en iyi gelen şey olsa gerek davetiyle bu yolda her zaman danışabileceğin bir araya gelebileceğin abi, abla, kardeşlerin olduğunu en içten dileklerimizle söylüyoruz. Üniversite sınav sonucunun gönlünce ve hayırlara vesile olması dileğiyle.