Etiket: sağlık ve iyilik

Sözün Özü: İyilik Çalıştayı

Hasretin vuslata dönüşeceği, samimiyetin ve muhabbetin zirve yapacağını umduğumuz “SÖZÜN ÖZÜ: İYİLİK ÇALIŞTAYI” 13-14-15 Mayıs 2022 tarihlerinde Isparta’da gerçekleşecektir.

BURSA-ULUCAMİ

Bursa Ulucami Türkiye’deki ulucamiler içindeki en büyük ulucamidir ve Osmanlı döneminde yapılan ilk ulucamidir.1396-1400 yılları arasında Yıldırım Beyazıd tarafından yaptırılmıştır. Mimarının Ali Neccar olduğu tahmin edilmektedir. Caminin inşasına ait bir menkıbe vardır. Rivayete göre; Yıldırım Bayezıd, Niğbolu muharebesini kazanınca yirmi cami yaptırmaya karar verir. Bursa’ya geldiğinde bu fikrini damadı olan Emir Sultan Hazretlerine söylemiş, O’da yirmi cami yerine yirmi kubbeli bir cami yapılmasını tavsiye etmiştir. Caminin yeri de Emir Sultan’a, rüyasında manevi bir işaretle gösterilmiş, ertesi gün bu işaret edilen yerde çimen bittiği görülerek caminin yeri tespit edilmiştir. Karar padişaha bildirilmiş, padişah da bunu uygun görerek caminin inşasını başlatmıştır. Cami, Niğbolu zaferinde kazanılan ganimet mallarıyla yaptırılmıştır. Caminin ilk imamı, Mevlid-i Şerif yazarı Süleyman Çelebi’dir. Mevlid-i Şerif’i yazmasına vesile olan meşhur hadise burada cereyan etmiştir. 1409 yılı Ramazan ayında ikindi namazını müteakip kürsüye çıkan vaiz efendi, konuşması esnasında “Rasüller arasında fark yoktur…” (Bakara 285) ayetinin tefsirini yaparken, cemaatten biri itiraz ederek “Risalet yönüyle aralarında fark olmasa bile benim peygamberim Hz. Muhammed fazilet açısından hepsinden üstündür.” der. Bu mesele tartışma konusu olur. Bu konuşmaya şahit olan Süleyman Çelebi o dakikadan itibaren Hz. Peygamber’in faziletlerini anlatan Mevlid-i Şerif’ini yazmaya karar verir. Mevlid-i Şerif Türkçe yazılmış olup yaklaşık bin beyittir. Camiyle ilgili genel bilgilerden sonra asıl bu yazıyı yazma sebebim olan camide gördüğümüz hat sanatından bahsetmek istiyorum. Ulucami hüsn-i hat sanatı yönünden oldukça zengin bir cami. Camiye ilk girdiğiniz andan itibaren levhalardaki değişik tarzda yazılmış hatlar insanın hem gözüne hem gönlüne hitap ediyor. Ancak bununla birlikte bu ihtişamlı hat eserlerinin anlamını da merak etmemek mümkün değil. Bu yazıda Ulucami’deki bazı hat eserlerinin anlamlarını paylaşmaya çalışacağım.

vav harfini camide sıkça göreceğiz. Bu levhada dört tane vav iç içe geçerek büyükten küçüğe yazılmıştır.
“ve lillahilizzetü,
ve lirasulihi,
ve lilmüminine, velakinnelmünafikine
la ye’lemun.

“İzzet –üstünlük, şeref- Allah içindir ve resulü
içindir ve müminler içindir ve lakin münafıklar
bunu idrak edemezler, anlayamazlar.’’

(Münafikun Suresi 8. Ayet)

‘’İttekül vavavat ‘’
Karşılıklı olarak duran 4 adet büyük vav harfinin ortasında Hz. Peygamber(sav)’in
hadisi yer almaktadır:
‘’Vavlardan sakınınız.’’
Bu vavların insanlara ağır yükler getirebilen bazı işleri işaret ettiği düşünülmektedir. Velayet, vekalet, vaad, vasiyet, vakıf malı, vallahi kelimesi gibi.

Çiçek desenine benzetilen bu levhada sol alttan başlayıp saat yönünde ilerleyerek Nas suresi yazılmıştır.

Orta bölümde ise euzubesmele ve ‘’Nas Suresi-Mekke’de inmiştir. Altı ayettir’’ yazılmaktadır.

Caminin kuzeydoğu köşesinde yazılı olan bu hadisi şerif:
‘’Re’sul hikmeti mehafetullah’’
‘’Hikmetin başı Allah korkusudur.’’
yazmaktadır.

Bu hadisin hemen altındaysa cemaatte rahmet ;ayrılıkta azap vardır hadisi yazılıdır.

Osmanlı’nın simgesi olan tuğraya benzeyen bu eserde hadisi şerif olan:
“Şefaati li ehli’lkebâiri min ümmetî”
‘’Benim şefaatim; ümmetimden büyük günah sahiplerinedir’’
yazmaktadır. Ne umut verici bir hadis…

Hac ile ilgili olan bu yazının, o dönemlerde aylar süren hac yolculuklarında görülen kafileleri, sıra sıra dizilmiş deve kervanlarını anımsatmaktadır. Yazının okunuşu şöyle:
“’Netehaccecü, bitehaccüci, tehaccecü, bihuccaci, tehaccacet, bitahcici, haccecet, haccanbî’
‘’Biz haccederiz hac yapanlarla, sen de haccedersin hacılarla, hac yap benim hac yaptığım gibi, hac yap (kafilemdeki) hacılar gibi’’

Ulucami’deki en dikkat çekici yazılardan biri Şefik Efendi’nin yandaki divani yazısıdır. Hz. İbrahim ile Cebrail (A.s) ve diğer melekler arasındaki konuşmayı anlatan divan hattıyla yazılmış bu levhada mealen:
‘’Mülkün ve melekutun sahibine sığındım. İzzet azamet, Kibriya ve ceberrutun sahibine sımsıkı sarıldım. O; Hayy (diri canlı olan) Allah’a tevekkül ettim. O’na ne uykulama ne de ölüm gelir. Seni tesbih ve takdis ve tenzih ederim. Sen bizim Rabb’imizsin melekler ve ruhun da Rabb’isin. Sen bir olan Allah’sın ve Senin ortağın yoktur.’’ meleklerin göğe yükselişini tasvir eder şekilde yazılmıştır. Bu şekilde yazılmasının da bir sebebi vardır. Hz. Peygamber(sav) burada olduğu gibi Allah’ı öven ibareleri sahabelerden duyduğunda şunları söylemiştir.“ Bu kelimelere şaşırdım. Çünkü gök kapıları bu kelimelere karşı açıldı.” dediği rivayet edilmiştir.

Doğu kapısının hemen yanında yer alan küçük levhada üç taraftan bakıldığında farklı görüntüler sergileyen sülüs yazılar vardır. Karşıdan bakınca Allah-Muhammed, sağdan bakınca Ebubekir-Ömer, soldan bakınca da Osman-Ali olarak okunmaktadır. Camiyi ziyaret ettiğinizde mutlaka bakmanızı tavsiye ederim.

Yazıda müsenna (yansımalı) olarak “nurun ala nur” yazılmış, üst kısımda oluşan boşluğa ise ayetin devamı yani “yehdillahulinurihi men yeşa’” yazılmıştır.
‘’Allah dilediğini nuruna eriştirir.‘’

Hünkâr mahfelinde acaba hangi Osmanlı padişahları namaz kıldı diye düşündükten sonra, mahfelin yanında en güzel levhalardan biri olan, altın harflerle, Osmanlı’nın son dönem padişahlarından II. Mahmud tarafından yazılmış yazıyı görüyoruz:
“Veizâ hakemtüm beyne’n-nâsi en tahkümû bi’l-adli”
“Allah, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”

(Nisa suresi, 58) yazmaktadır.

Hac Suresi’nin 27. Ayeti yazmaktadır:
‘’Min Küllü Fevcin Amik.’’
‘’İnsanlar arasında haccı ilan et, gerek yaya gerek uzun yollardan yorgun develer üstünde sana gelsinler”

En üstte: Kalellahu Teala, Azze ve Celle yücelik sahibi Allahüteala buyurdu.
Ortada: Şehidallahu ennehu la ilahe illa hüve velmelaiketi ve ulul ilmi kaimen bil kısti la ilahe illa güvel azizül hakim:
”Allahüteala kendinden başka ilah olmadığına şehitlik etti. Melekler ve ilim sahipleri de adaletle kaim oldular. Ondan başka ilah yoktur ve o yücedir, hükmedendir.‘’
ayeti yazmaktadır. Altta: Müsenna (yansımalı-simetrik) şekilde besmele yazmaktadır.

Doğu kapısından girişte sağda bulunan levhada Rad Suresinden alınmış bir ayet geçer:
‘’Ela bi zikrillahi tatmeinnül kulub.’’
‘’Dikkat edin, kalpler yalnız Allah’ın zikriyle mutmain olur.’’

Kalplerimizin suküneti için hatırlamamız gereken bir ayet hakikaten.

Ulucami’deki belli başlı hat eserlerinden olabildiğince bahsetmeye çalıştım. Camide çok daha fazla hat eseri var hem onları bizatihi görmek hem caminin manevi havasından istifade etmek için UluSİHAT ekibi olarak hepinizi Bursa’da misafir etmekten memnuniyet duyarız. Sözlerimi Üftade Hazretlerinin Ulucami için yazmış olduğu ve camide hat sanatıyla yazılı olan beyitlerle bitirmek istiyorum.
Yâ Câmi’ul Kebir veya mecmaü’l-Kibâr Tuba li men yezûrüke fil leyli ven nehâr.
‘’Ey büyük camii veya ey büyüklerin toplandığı yer
Seni gece ve gündüz ziyaret edenlere müjdeler olsun.’’

Rümeysa ARSLANTAŞ

Kaynakça:

  • http://www.bursaulucamii.com/ic-foto.html
  • https://sehirmedya.com/kultur-sanat/ulucamideki-essiz-hatlar-h70725.html
  • http://www.ibrahimaybek.com/index.php/2016/11/12/bursa-ulu-camii-hat-yazilari/
  • Bir Hüsni Hat Sergisi-Ulucami kitabı /Zafer İhtiyar