Sağlık Bakanlığında halk sağlığı yöneticisi olarak görev yapan Çağrı Emin ŞAHİN merak edilen soruları cevapladı.
1. Amerika ve İngiltere uçuşları hala açık. Oradan gelen yolcular direkt karantinaya alınıyor mu? Yoksa termal kamerada sıkıntı olmazsa evlerine gönderiliyor mu?
İngiltere kapatıldı az önce. Sınır kapatılan ülkelerle son 14 gün içerisinde teması olanlarda belirti varsa doğrudan numune alınıp hastanede karantinaya alınıyorlar. Semptom yoksa kara yolundan gelenler sınırda bir gün izleniyor, 14 gün evde izole ediliyorlar. Hava yolundan gelenler 14 gün evde izole ediliyor. Bu esnada evdekiler günde en az iki kez hiç yoksa telefonla aranarak kontrol ediliyorlar. Kişide belirti gelişirse 112 ile hastaneye getirilip kişiden numune alınıyor. Numunesi negatif gelse de 3. gün 2. kez numune alınıyor. Semptomları olmaya devam ederse 10.gün 3. Kez numune alınıp 13. gün 4. kez numune alınarak serbest bırakılıyor. Termale ek olarak muayeneden de geçiriliyorlar.Türk vatandaşı olmayanlar ülkeye alınmıyor zaten.
2. Havaalanlarında ve uçuşlar sırasında ne gibi önlemler alınıyor? Misal umreden gelenler şimdi ayrı odalarda karantinada olsalar bile aynı uçakta geldiler, aynı ego otobüsüne bindirildiler. Ayrıca havaalanlarında ve uçaklarda çalışan personelin de enfekte olması söz konusu. Oralarda neler yapılıyor?
Hasta olan bir bireyin kimlerle birlikte yolculuk yaptığı yani temaslıları kayıt altında. Ayrıca ülkeye nereden girerse girsin herkesin cep telefonunu ve ikamet adresini(otel dahi olsa) bildirme zorunluluğu var. Şu şekilde bir onam imzalatılıyor:
‘‘ Talimatlara aykırı hareket etmem durumunda 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 284 üncü maddesinde yer alan “66 ve 67 inci maddelerde zikredildiği üzere sâri hastalıklar hakkında tetkikatta bulunmağa salahiyettar memurlara muhalefet eden kimseler Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi mucibince cezalandırılır.” hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma” başlıklı 195 inci maddesinde yer alan “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümleri kapsamında hakkımda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağı hususunda tarafıma bilgilendirme yapılmıştır.’’
3. Türkiye’de sağlık sisteminin virüsle mücadele ile ilgili açığı var mı? İllerdeki hastanelerin kapasitesi, ilaç tedarik durumu, geri gönderme merkezleri ne durumda?
Pandemi planı bu konuda orta şiddetli bir salgına göre mücadele öngörüyor. Salgın, kabaca 12-15 hafta salgın eğrisi çiziyor. 4. ve 10. haftalar arası kritik. Eğer bulaşı öteleyip sağlık sisteminin aşırı yüklenmesini önleyebilirsek ölümler bunla uyumlu az olacak. Hastane kapasiteleri 5-9. haftalarda zorlanacak. Temennimiz önlemlerin işe yaraması ve salgın zamanını erteleyerek 18-20 haftaya yaymak ve haftalık vaka sayılarını az tutabilmek. İlaçla ilgili tartışmalar sürüyor, biz anti HİV ilacını bazı antivirallerle kombine etme yoluna gidiyoruz vakalarımızda. Mücadele stratejimiz destek tedavi ve yaşlılarımızı korumak üzerine kurulu çoğunlukla. Geri gönderme merkezleri %200-300 kapasiteyle çalışıyor. Olabildiğince deport işlemini hızlandırdılar sanıyorum.
4. İnternlerin durumu ne olacak ?
İzinli değil misiniz? Olası ciddi salgında sağlık çalışanlarının 1/3’ünün hasta veya çocuğu vb. hasta olduğu için evde olacağı hesabına dayanarak en başta tabii olarak intörn hekimler, sonrasında diğer hekim ve yardımcı sağlık personeli arkadaşlar görevli olduğu hastanelerde gönüllü çağırılabilirler. Ama şu an için erken. Umarım hiç gerek kalmaz.
5. Türkiye’de ve dünyada olabilecek en kötü senaryo nedir?
En kötü senaryo olmuyor genelde. Hatta bu kadar bulaşıcı virüsler genelde mutasyon geçirdiğinde bulaşıcılığı azalıyor. Ama illa en kötü senaryo isterseniz bir sürü distopik film ve dizi mevcut😅. Aslında salgınlar insanlığın bir parçasıydı, son 100 yılda antibiyotiklerin keşfiyle ve aşıların icadıyla epey azalmıştı. İnsanlık nasıl refleks vereceğini unuttu. İngiltere ve Almanya’nın tutumunu da biraz bu minvalde değerlendirebiliriz. Mantıklı veya mantıksız ayrı bir tartışma konusu.
6. AVM’ler neden hala kapatılmadı?
Yaşamı birden kısıtlamanın çok farklı ve tahmin edilemeyen etkileri oluyor. Bundan kaynaklı. Mesela AVM’de çalışan kaç kişi? Bunların tamamının 2 ay maaş alamayacağını ve dükkanların %10’nun battığını düşünün, bu defa kişiler ne yiyecek ne içecek, depresyonla nasıl başa çıkacağız gibi gibi. Doğrusu yanlışı yok bu müdahalelerin, tahterevalli gibi risk yönetimi işlemi yapmak gerekiyor.
7. Aşı ya da tedavi bulma konusunda Türkiye’nin çalışmalara katkısı var mı? DSÖ bunu koordine ediyor mu? Kurumlar arası iletişim var mı?
Yok. Bunun için koca bir endüstrinin olması lazım. Halihazırda diyabet ilaçlarını Türkiye’de üretmenin ve tetanoz-difteri toksoid aşısının üretimine çalışılıyor. DSÖ belli başlı kolaylıkları sağlayabilir ancak şu aşamada onlar da abandone olmuş durumda.Uluslararası işbirliği yok denecek düzeyde. Ülkeler kaynaklarını kendilerine yettirmeye çalışıyor. Türkiye’de bakanlıklar arası iletişim iyi düzeyde, önlemlerden görebilirsiniz. Kurumlar arası koordinasyon noktasında, zaten koordinasyon Türkçe bir kelime değil öyle düşünün 🙂
8. Bir de Birleşik Krallığın uyguladığı ‘herd immunity ’ ne?
Detaylı inceleyemedim henüz. Ama kabaca “bu salgının yayılışını engelleyemeyiz, toplumda risksiz gruplarda kontrollü yayılmasını sağlarsak toplum bağışık hâle gelir” dolayısıyla aynı aşılılarda yaptığımız gibi virüsün dolaşımını baskılarız. Görüşü var.
9. Yurt dışındaki Türklerin durumu ne olacak?
Yurda dönmek isteyenlere kapı her zaman açık. Uçakla tahliye edilenler vardı, olacak muhtemelen. Sınırı kapatılmamış ülkelere uçarak oradan yurda dönenler de var, ilk sorudaki süreç işletiliyor.
10. İnsanları birer sağlıkçı olarak nasıl yönlendirmeliyiz? Ya da yönlendirmeli miyiz?
Aslında hocaları dinleyerek CNN’de, NTV’de her akşam uzman danışma kurulundan hocalar çıkıyor, onları tekrar etsek yeterli diye düşünüyorum . Muhtemelen vatandaşlar sizden daha iyi bildiğini düşünüyor. Mesele temel yaklaşımları kavrayabilmek, toplumu teskin etmek ve akıllıca önlemleri hatırlatmak. Mesela bugün annemle konuştum. Telefonumu ıslak mendille siliyorum dedi. Dedim elini yıka, kolonya al eline onunla sil, sonra bir daha elini yıka. Islak mendilden daha iyi olur gibi. Ama bu bir yerde yazmıyor, genel yaklaşımla ilgili.
11. İleriki zamanlarda sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi gibi bir plan var mı? Varsa bunun uygulaması nasıl yapılacak, böyle bir planda sağlık personelinin konumu ne olacak?
Sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi çok düşük ihtimal. Zaten mekanlar kapalı, insanların sokakta olmasıyla bir derdi yok kimsenin. Amaç teması kısmak. Eğer belli bölgede kümelenme olursa seyahat yasağı getirilebilir ancak o da zor bir ihtimal. Esas önemli bir müdahale şu olacaktır, bu muhtemelen olacaktır da; iller arası sevklerin iptali.
12.http://www.sondakika.com/haber/haber-koronavirus-salginina-karsi-turk-isin-tedavisi-13008204/ Bu haber ne kadar doğru?
İlk defa gördüm, hiç duymadım. Sağlık federasyonu da neymiş. Zaten mucizevi bir şeyse 2 güne kullanmaya başlarız, kafanızı böyle şeylerle yormayın. İşinize gücünüze bakın. Kendinizi geliştirin, gözlem yapın. Günlük tutun mesela. Tarihin içerisinde yaşıyoruz 🙂
13. Semptomlara yönelik kullanılan ilaçların faydası nedir? Virüsü daha zorlu hale getirdikleriyle ilgili bir söylem var.
Çalışmalar çok yeni, aşı 1 yıldan erken bulunamaz şahsi düşüncem. Bulunduğunda da hastalık önemsiz duruma gelir. İlaç için ise kombine tedavilerin hangisinin daha etkili olduğu anlaşılırsa biz de kullanabiliriz ama temel yaklaşım destek tedavi zaten. Antiviraller hali hazırda bulunan viral hastalıklara karşı da aslında sanıldığı gibi antibiyotik – bakteri etkisi kadar etkili değiller. Normal zamanda gripten 200-500 kadar kişinin her yıl öldüğünü bilmediğimiz için bize çok ciddi geliyor durum.