Muhabbet Arası…
Adı üstünde;
Muhabbet edelim… Hayatın bu hızlı akışında durup kendimizi ve birbirimizi dinleyelim istedik. Gayemiz; hekimliğe her gün bir adım daha yaklaşırken bu yola neden çıktığımızı hatırlamak, hekimlik yapmanın hangi sorumluluklar getirdiğini, bu yolda çok emek harcamamız ve durmadan çalışmamız gerektiğini zihinlerimizde yeniden canlandırmaktı.

Aile hekimliği asistanı Yavuz ÖZCAN’dan tecrübelerini dinledik.

Bu amaç üzere; önce ‘’Zamanımızı nasıl kullanmalıyız?’’ konusuna değindik. Ülkemiz için sadece bir ‘sağlıkçı’ değil, özünde iyilik olan, iyi olan tüm değerleri özümsemiş bir insan olmak istiyorsak, boşa harcayacak zamanımızın olmadığını bilerek ve kendini tekrar eden değil, sürekli bir adım öteye taşıyan işler yaparak zamanımızı harcamamız gerektiğinden konuştuk.

Kendimizi sürekli geliştirebilmek için de; üyelerimizin görüşlerini dinledik. Etkinliklerimizin daha iyi, daha faydalı olabilmesi adına onların önerilerini aldık. Köy okulu projemizden bahsettik ve bu projemizi geliştirebilmek için neler yapabileceğimiz hakkında fikirler aldık.

Sonra ‘’Bilinç ve İnanç’’ kavramları üzerine bir konuşma gerçekleştirdik. Bu kavramları anlamaya, hayatımızdaki yerini kavramaya çalıştık. Bir hekimden öte; merhamet, saygı, tevazu ve hoşgörü gibi nice değerlerini kaybetmeden yaşayan sorumluluk sahibi birer hekim olmak istiyorsak bu iki kavramın hayatımızda her an yeri olması gerektiğine karar verdik.

Etkinliğimizin sonunda üyelerimize ‘’herkesin göreceği bir yere bir yazı yazma şansınız olsa bu ne olurdu?’’ sorusunu yönelttik ve üyelerimizden gelen birbirinden güzel cevapları ‘Bir iz de sen bırak’ panomuzda toplayıp birbirimizle paylaştık.

Bir iz de sen bırak dediğimiz bu güzel akşamın sonunda bize de gönüllerde bir iz bırakabilmek nasip oldu…